Büyük Karadeniz Turu 7 Gün 6 Gece

Yolumuz üzerinde Ferhat-Şirin efsanesine ait su kanallarını fotoğraflıyoruz. Anadolu kültürünün kronolojik tarih sıralamasını görebileceğimiz ender kentlerden biri olan Amasya’da, Amasya Arkeoloji ve etnoğrafya müzesi, Minyatür Amasya müzesi, panoramik olarak Yeşilırmak, Yalı boyu evleri, Hazeranlar konağı, Amasya Kalesi ve Kral Mezarlarını görüyoruz. II. Beyazid Külliyesi, Saat Kulesi, göreceğimiz başlıca yapıtlar olacak. Amasya gezimizi tamamlayarak Samsun’a doğru yolculuğumuz devam ediyor. Samsun’da ilk durağımız olan, Atatürk’ü Samsun’a götüren Bandırma Vapuru olacaktır. Atatürk’ün Samsun’da silah arkadaşları ile toplantı yaptığı odayı ve Balmumu Heykellerini ve Onur Anıtında hatıra fotoğrafı çekiliyor, otelimize yerleşiyoruz. Konaklama ve akşam yemeği

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından, Ordu’ya doğru yola çıkıyoruz. 475 metre yükseklikte bulunan ve Karadeniz’in en güzel panoramasına sahip Boztepe’ye çıkıyoruz. Çaylarımızı içip, Boztepe’ye çıkmalı, Şu Ordu’ya Bakmalı türküsünü söylerken bir taraftan da Ordu’nun Derelerini izliyoruz. Buradaki serbest zaman sonrası Giresun Kalesi Ve Adasının hikâyesini rehberimizden dinliyor ve Trabzon’a doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Öğle yemeğimizi Akçaabat Köftesi şeklinde aldıktan sonra, Trabzon Ayasofya’sı oluyor. Komnenos Krallığı döneminde İstanbul’daki Ayasofya’ya ithafen yapılan bu mimari harikası yapıyı ve fresklerini tanıdıktan sonra Kazaziye Gümüş atölyesini ziyaret ediyoruz gümüş alışverişimizi yapıyoruz. Trabzon halkının Ata’ya armağanı olan Atatürk Köşkü’nü (restorasyon nedeniyle kapalı) görüyoruz. Yöresel alışverişimizi yaptıktan sonra Çayın dalından kopartılıp soframıza kadar geliş aşamalarını görmek için çay fabrikasını gezip alış verişimizi yapıyor ve otelimize hareket ediyoruz. Aralık ilçesini takiben muhteşem bir doğa içerisindeki otelimize yerleşiyoruz. 

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Sürmene'ye özgü Sürmene bıçaklarının yapımı görmek ve dileyen misafirlerimizle bıçak alışverişi yaptıktan sonra, Solaklı Irmağı’nın kaynağındaki deniz seviyesinden 1090 metre yükseklikteki Uzungöl Yaylasına gidiyor, hep beraber doyumsuz manzaranın tadını çıkartıyoruz. Serbest zamanımızın ardından Seyir Terasından Uzungöl’ü izliyor ve aracımızla buluşuyoruz. Gürcistan Batum’a doğru yola çıkıyoruz. Bizleri bekleyen aracımıza binip (EXTRA) gezmeye başlıyoruz. Gürcistan/ Acara bölgesine geçiyoruz. Hz. İsa`nın on iki havarisinden biri olan St.Mathias`ın mezarının da bulunduğu Roma döneminden kalan ve en son Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio- Apsaros Kalesi’ni geziyoruz. Batum şehir merkezine doğru devam ederken Bayburt’tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri'ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nü göreceğiz. Şehir merkezinde aracımızdan inerek Tarihi Meryem Ana Katedral Kilisesi'ni, Tarihi Orta Camii, Poseidon anıtını, Tiyatro Binasını, Medea Heykeli'ni, Batum Limanı’nı ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa meydanını göreceğiz. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra Bambu ormanı ve Kurban Sait’in romanından esinlenerek yapılmış Ali Nino anıtı fotoğraflıyor, otelimize yerleşiyoruz.(EKSTRA) Akşam yemeği için yerel restaurantımıza gidiyoruz. Alınacak yemek sonrasında Batum Caddelerinde serbest zaman diyoruz. Konaklama 

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Batum’dan çıkışımızı tamamlıyor ve dünyanın en önemli vadilerinden olan Fırtına Vadisine giriş yapıyoruz. Yeşilin her tonunun görerek Hala Deresini takiben Ayder Yaylasına varıyoruz. Yayla içerisinde ilk olarak Gelintülü Şelalesine ulaşıyoruz. Kaçkarların tepelerinden süzülerek aşağı akan doğa harikası şelalede fotoğraflarımızı çektikten sonra Ayder Yaylasını bir ucundan bir ucuna fotoğraflayarak gezebileceğimiz serbest zamanımıza geçiyoruz. Bu süre içerisinde yaylacılarla sohbet edebilir, Ayder Yaylasının mis gibi havasına doyabilirsiniz. Serbest zamanımızın ardından öğle yemeğimizi Fırtına Deresi kenarında yöresel tatlar şeklinde aldıktan sonra, Çamlıhemşin’de bizleri bekleyen minibüslerimize binip Çat Vadisi boyunca devam ediyor ve Şenyuva (ÇİNÇİVA) Taş Köprüde fotoğraf molası veriyoruz. Çinçiva Köyünün harika manzarayla birlikte fotoğraflarımızı çekerken rehberlerimiz Karadeniz dağ mimarisi ile ilgili bilgileriyle yaşam şartlarını daha iyi hissedebilmenizi sağlayacaktır. Fotoğraf molamızın ardından Zilkale’ye ulaşıyoruz. Ticaret güvenliği açısından çok önemli bir konumda bulunan deniz seviyesinden 750, çat deresinden ise 100 metre yukarıya kurulmuş bu Kartal Yuvası’nı andıran kaleyi gezdikten sonra aracımızla buluşuyoruz. Yolda Karadeniz nameleri eşliğinde, organik tekstilin en önemli unsuru olan, alerji cilt-deri hastalıklarında kullanılması şiddetle tavsiye olunan kenevir dokumalarını görebileceğimiz, yöresel kıyafetlerin vazgeçilmezi olan Rize bezi olarak da adlandırılan Karadeniz Keşan bulabileceğimiz Rize Bezi Dokuma Atölyesine geçiyoruz. Rize Bezi dokumalarında alacağımız sunum sonrasında, 

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından, Sümela manastırına doğru yola çıkıyoruz Bizleri bekleyen minibüslerimize binip (EXTRA) Altın Dere Milli Parkı'nın içinde bulunan Sümela Manastırı'nı ziyaret ediyoruz. Açık olan bölümlerini rehberimizin anlatımı eşliğinde fotoğraflıyoruz. Buradaki gezimizden sonrasında Yöresel Ürünler için kısa bir mola veriyoruz. Mola bitiminde öğle yemeğimizi Karadeniz Mevsim balıkları şeklinde aldıktan sonra Aksu Nehrini takiben Giresun’un en özel yaylası olan 2200 rakımlı Bektaş Yaylasına çıkıyoruz. Yayla içerisinde vereceğimiz serbest zamanın ardından biraz üşür gibi oluyor ve otelimize yerleşiyoruz. Konaklama ve akşam yemeği 

Sabah otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından Giresun'un Dereli ilçesindeki Kuzalan Tabiat Parkı içerisindeki Göksu Travertenlerini ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde sodalı suyun dere halinde aktığı tek yer olma özelliğine sahip Mavi Göl’ü görüyoruz sizlerle Sodalı su yaylasında serbest zaman verdikten sonra Kuzalan Şelalesini fotoğraflıyoruz. Vereceğimiz serbest zamanın ardından öğle yemeğimizi alıyor sonrasında Kibele Çikolata Parkta vereceğimiz harika bir kahve molasının ardından Güneşin Deniz’de yüzdüğü yer olarak tabir edilen ve Mitolojide Argonatlar Efsanesine ev sahipliği yapan Yason Burnu Yarım Adası ve Kilisesini geziyoruz. Bolaman Kalesinin panoramik görülmesi sonrasında dönüş yolumuza geçiyoruz. Merzifon, Osmancık, Gerede, Bolu, İznik istikametini takip ederek aldığımız yerlere misafirlerimiz bırakıyoruz.